HİKÂYEDE KULLANILAN ANLATIM BİÇİMLERİ VE
TEKNİKLERİ
Öyküleyici
Anlatım
Gerçek veya tasarlanmış bir olayın belli bir noktadan
alınıp geliştıri/diği ve sonuca ulaştırıldığı anlatım biçimidir, burada olay
belirleyicidir.
Öyküleyici anlatımda yazar, okuyucuyu olayın içine
çekerek onu bazen düşündürmek, bazen de duygulandırmak amacı taşır. Olay, kişi
veya kişilerin başından geçer, belli bir mekânda, belli bir zaman içinde
gerçekleşir.
Her eylemin belirli bir zaman ve mekânda gerçekleşen bir
başlangıcı, gelişmesi ve sonucu vardır. Öyküleyici anlatım bu sıra dikkate
alınarak kurgulanır. Öyküleyici anlatım, hikâye, roman, anı, günlük, biyografi
gibi türlerde kullanılır.
Betimleyici
Anlatım
Bir varlık, bir yer veya kişinin hareket ve durumlarının
gözlemlenerek izlenimlerin anlatılmasına betimleme denir. Betimleyici anlatım; bir
varlığın, olayın veya kavramın göz önünde canlandırılacak biçimde
anlatılmasıdır. Bu anlatımda betimlenen varlığın, olayın veya kavramın
karakteristik özellikleri belirginleştirilir. Betimleyici anlatımda yazar, dış
dünyadan duyu
organlarıyla edindiği izlenimleri kendi dünyasında canlandırır ve dil
aracılığıyla okura sunar. Betimleme gözleme dayanır. Yazar betimleme yaparken
kişisel, yorum ve izlenimlerinden yararlanabileceği gibi anlattıklarına yorum
da katmayabilir.
Betimleme ikiye ayrılır:
Edebî eserlerde okuru etkilemek, okuyanda güzellik hissi
uyandırmak için yapılan betimlemedir. Varlıkların nitelikleri ve duyular
üzerinde bıraktığı izlenimlere yer verilir. Betimlenecek varlıklara kişisel
duygu ve düşünceler katılır yani özneldir. Sanatsal betimlemede amaç estetik
zevk vermektir.
Okura bilgi vermek amacıyla genel ayrıntılar üzerinde
durularak yapılan betimlemedir. Ayrıntılar olduğu gibi fotoğ- rafsal bir
gerçeklikle verilir. Betimlenecek varlıklara kişisel duygu ve düşünceler
katılmaz yani nesneldir.
İnsan betimlemelerine “portre” adı verilir. Portrelerde
kişilerin fiziksel ve ruhsal (tinsel) özelliklerine yer verilir.
a. Fiziksel
portre: Kişinin fiziksel
özelliklerinin (boy, ağırlık, saç ve göz rengi vb.) anlatıldığı betimlemedir.
b. Ruhsal
(tinsel) portre: Kişinin duygu,
düşünce, beğeni, tutku, alışkanlık vb. iç dünyasına ait özelliklerini anlatan
betimlemedir.
Diyalog: Anlatıcıyı bütünüyle
silikleştirerek okuyucuyla kahramanları doğrudan karşı karşıya getirmektir.
Böylece içeriğin gerçekliği pekiştirilmiş olur. Kahramanların düşünce dünyaları,
kendileri tarafından aracısız sergilenir. Kahraman ancak kendi birikimi ve
yeteneği kadar kendini anlatabilir.
Şişman, arkadaşının yüzüne çoşkuyla bakarak:
“Ee, nasıl yaşıyorsun dostum? Nerede çalışıyorsun? Rütben
ne?”
“Memurum, azizim! İki yıldan beri 8. dereceden memurum
ve Stanislav nişanım var. Maaş kötü ...”
Anton ÇEHOV
İç konuşma: İç konuşma, bir psikolojik tahlil
yöntemidir. İç çözümlemenin fazlalıklarından arındırılmış şeklidir. Bu
teknikte kahraman içinden geçirdiklerini aracısız olarak iletir. Burada amaç,
iç yaşantıyı olabildiğince geniş sergilemektir. İç çözümlemede kahramanın “ne”
düşündüğü ya da hissettiği, iç konuşmada ise onun “nasıl” düşündüğü ya da
hissettiği öncelik kazanır.
“Aşağıda oturdu. Salona çıkmadı. Garson, belini dayadığı
masadan hafifçe yaylanarak doğruldu. Taşralı garsonlar. İnsanın içi kapanıyor.
Etrafta sinirlenecek ne kadar çok şey var. Önce sinekler... Sonra öğle
sıcağında güneş... Yakar Allah deyu deyu... Bir bu eksikti, bir de mısralar
takılsın aklıma. ‘Buyurun beyim.’ (...)”
Oğuz ATAY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.