CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK TİYATROSU
1927'de
Darülbedayi'nin başına Muhsin Ertuğrul'un geçmesiyle tiyatro çağdaş bir sanat
alanına dönüşmüştür.
1923-1940
arasında bir grup yazar, düşünce yönü ağır basan eserler yazmış, güncel siyasi
görüşler doğrultusunda seyirciyi yönlendirme, eğitme görevini üstlenerek
toplumsal eleştiri yapmıştır. Diğer bir yazar grubu ise Osmanlıyı eleştirip
Cumhuriyet'i övmüş, milliyetçilik duygusuyla Anadulu'nun direnişini
yüceltmiştir.
1940-1960
dönemi oyunlarında II. Dünya Savaşı sonrasında ekonomik şartların birey, aile
ve toplum üzerindeki etkisi, değişen değer yargıları, ilişkileri yönlendirmede
geleneklerin değil paranın etkili olması gibi konular işlenmiştir.
1960-1980
arasında yaşanan üç askeri darbe (27 Mart 1960, 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980)
siyasi ve sosyal hayatı büyük ölçüde etkilemiştir. Toplumsal sorunlar, aile içi
ilişkiler, varoş hayatı, Almanya'ya giden işçilerin sorunları, köylü-kentli,
ağa-köylü, imam-muhtar-öğretmen çatışması bu dönem tiyatrolarında sıkça yer
almıştır.
Cumhuriyet
Dönemi tiyatrosunda daha çok Batılı anlamda eserler yazılmıştır.
Oyunlar
genellikle nesir biçimindedir, nazım-nesir karışık yazılan tiyatro eserleri de
vardır.
Bu
dönemde çok sayıda devlet tiyatrosu ve özel tiyatro açılmıştır.
Halkın
anlayabileceği açık ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır.
Cumhuriyet
dönemine epik ve absürt tiyatro örnekleri de verilmiştir.
CUMHURİYET
DÖNEMİ TİYATROSUNDA İŞLENEN KONULAR
Değişen
yaşam tarzının sonucunda yaşanan aile dramları
Aile
kurumunun ve geleneksel yapıyı bozan ağır hayat şartları
Değer
çatışmaları, köy gerçekliği, gelenekler
Köyden
kente göçün yarattığı problemler
Gecekondulardaki
uyum ve kimlik sorunları
Toplumsal
ve ekonomik adaletsizlikler
Osmanlı
tarihindeki önemli olaylar ve kişiler
Kadının
ezilmesi, bilinçsizlik, iyi-kötü mücadelesi
Kapitalizmin
getirdiği olumsuzluklar
Haksızlık
ve sömürü düzeni
Halk
kahramanlarının başkaldırması
Ekonomik
nedenlerden kaynaklı sınıf çatışması
EPİK TİYATRO
Seyirciye,
sahnede gördüklerinin gerçek değil bir oyundan ibaret olduğu bizzat oyuncular
tarafından hatırlatıldığı, izleyicilerin kendilerini oyuna kaptırmasına izin
verilmediği bunu sağlamak için de araya tekerlemeler, şarkılar ve oyunu birden
kesen açıklamaların konduğu bir tiyatro türüdür.
İzleyicilerin
oyunu soğukkanlılıkla ve eleştirel bir gözle izlemesini amaçlar ve onları
olayların dışında tam bir gözlemci durumunda tutar.
Geleneksel
tiyatro yöntemlerine karşı çıkar. Dekor ve kostüme önem vermez. Doğayı,
durumları, kişileri olduğu gibi yansıtmak yerine onları yorumlar.
Öncüsü
Alman yazar Bertold Brecht'tir.
Türk
edebiyatında ilk epik tiyatro örneği Haldun Taner'in yazdığı Keşanlı Ali
Destanı adlı eserdir.
ABSÜRT (Uyumsuz /
Saçma) TİYATRO
Tiyatroyla
ilgili bütün kalıplara, kurallara karşı çıkar.
Anlamak
ve canlandırmaktan çok hareket ve ses düzeni ön plandadır.
Her
şeyi bir düzen içinde vermeye, belli bir sıralama ile canlandırmaya gerek
yoktur. Olayların arasında bağ kurmak gereksizdir. Birbiriyle ilgisi olmayan
ses, söz ve eylemlerin çarpıcı şekilde verilmesi yeterlidir.
Sıkıcılığı
önlemek için sirk, müzik, palyaço ve komik unsurlara yer verilir.
Ele
alınan olay, olgu veya kişi alay konusudur.
Sahnede
perde düzeni, giriş-çıkışlar, serim, düğüm, çözüm bölümleri umursanmaz.
Eser,
bilmeceler, semboller ve saçma denilecek tasarılarla doludur.
Samuel
Becket’in Godot’u Beklerken ve Euene Ionesco’nun Kel Şarkıcı adlı oyunları bu
türün ilk örnekleridir.
Türk
edebiyatında absürt tiyatronun önemli örneklerinden biri Güngör Dilmen'in Canlı
Maymun Lokantası adlı eseridir.
CUMHURİYET DÖNEMİ
TİYATRO YAZARLARI
MUHSİN
ERTUĞRUL, ORHAN ASENA, TURAN OFLAZOĞLU, REFİK ERDURAN, NECATİ CUMALI, HALDUN
TANER, RECEP BİLGİNER, GÜNGÖR DİLMEN, AHMET KUTSİ TECER, TURGUT ÖZAKMAN, SABAHATTİN
KUDRET AKSAL
Tiyatro
türünde eser veren diğer sanatçılar: Musahipzade Celal, İbnürrefik Ahmet Nuri
Sekizinci, Cahit Atay, Reşat Nuri Güntekin, Cevat Fehmi Başkut, Ahmet Muhip
Dıranas, Aziz Nesin, Oktay Rıfat, Melih Cevdet Anday, Nazım Hikmet Ran, Necip
Fazıl Kısakürek, Başar Sabuncu…
İbnürrefik Ahmet Nuri Sekizinci
Eserlerinin
büyük bir kısmı uyarlamadır. Bütün oyunları komedi ve vodvildir.
En
meşhur eseri "Hisse-i Şayia"dır.
Oyunları:
Ceza Kanunu, Nakış, Şeriye Mahkemesi, Son Atlas, Himmet'in Oğlu, Belkıs
Musahipzade Celal
Tiyatroyla
ilgilenmiş, orta oyununda "zenne" rolüne çıkmıştır.
Eserlerinde
konularını Osmanlının son zamanlarından almış ve sosyal bozuklukları
göstermiştir. Geleneksel tiyatromuzun etkisindedir.
Eserleri:
Aynaroz Kadısı, Bir Kavuk Devrildi, İstanbul Efendisi, Lâle Devri, Yedekçi,
Köprülüler
Faruk Nafiz Çamlıbel
Tiyatro
ile de ilgilenmiş şair / yazarlardandır. Fransızcadan uyarlamalar da yapmıştır.
Bazı
okul oyunları da yazmıştır. Manzum tiyatro da yazmıştır.
"Canavar"
adlı oyununda Osmanlı Devleti'nin son zamanlarında köylünün nasıl sahipsiz
kaldığını ve kanunların uygulanamaz hâle gelerek, iyi ve dürüst insanlardan
canavarlar türettiğini işlemiştir.
Bu
oyun daha sonra yazılacak köy oyunlarının başlangıcı kabul edilir.
"Akın"
adlı oyununu Cumhuriyet'in 10. yıl kutlamaları için yazmıştır. Bu oyunda
Türklerin Orta Asya'dan göçünü, Atatürk'ün tarih tezini destansı bir şekilde
anlatmıştır.
"Kahraman"
adlı oyunun konusu Milli Mücadele'nin başlangıç yıllarında, bezgin ve ümitsiz
köylülerde "Kahraman" diye anılan Mustafa Kemal Paşa'nın yeni
mücadele ruhu yakması ve onları canlandırmasıdır. "Kahraman" üç
perdelik hece vezniyle yazılmış manzum bir oyundur.
Özyurt,
Yayla Kartalı diğer oyunlarıdır.
Reşat Nuri Güntekin
Tiyatrolarında
romanlarında ele aldığı konuları işlemiştir. Tiyatrolarında toplumdaki iki
yüzlüleri, soyguncuları, çıkarcıları, teşhir etmiştir.
Oyunları:
Yaprak Dökümü, Eski Şarkı, Hançer, Eski Rüya, Ümidin Güneşi, Gazeteci Düşmanı,
Şemsiye Hırsızı, İhtiyar Serseri, Taş Parçası, Bir Köy Hocası, Babür Şah'ın
Seccadesi, Bir Kır Eğlencesi, Ümit Mektebinde, Felâket Karşısında, Gözdağı,
Eski Borç, İstiklâl Vergi Hırsızı, Hülleci, Bir Yağmur Gecesi, Balıkesir
Muhasebecisi, Tanrı Dağı Ziyafeti
Nazım Hikmet Ran
Şair yönü ile tanınmıştır. Toplumcu, gerçekci
anlayışın en önemli temsilcisidir.
Fütürizm'den
etkilenmiştir.
Oyunları:
Kafatası, Bir Ölü Evi Yahut Merhumun Hanesi, Ferhat ile Şirin, Enayi, Sabahat,
Ocak Başında, Yolcu, Yusuf ile Menofis, İvan İvanoviç Var mıydı, Yok muydu?
Necip Fazıl Kısakürek
Şiirlerinde
olduğu gibi oyunlarında da mistik açıdan konulara yaklaşmıştır.
Görünenin
ardındaki görünmeyeni araştırmaya ve anlamaya çalışmaktadır.
Eserleri
büyük ölçüde monologlardan oluşmaktadır.
"Tohum"
adlı oyununda Fransız himayesindeki yerli Ermeni komitecilerle Maraşlıların
mücadelesini anlatmıştır.
Eserlerinde
halk kültüründen gelen unsurları kullanmıştır.
Oyunları:
Tohum, Bir Adam Yaratmak, Künye, Sabır Taşı, Para, Nâm-ı Diğer Parmaksız Salih,
Reis Bey, Ahşap Konak, Siyah Pelerinli Adam, Yunus Emre, Abdülhamit Han, Kanlı
Sarık, Mukaddes Emanet
Ahmet Kutsi Tecer
Şiirleriyle
tanınmıştır.
Oyunları:
Köşebaşı, Koçyiğit Köroğlu, Yazılan Bozulmadan, Bir Pazar Günü, Satılık Ev
MUHSİN ERTUĞRUL
(1892-1979)
Türk
tiyatrosunun kurumsallaşmasında ve gelişmesinde önemli rol oynadı.
1927'de
Darülbedayi'nin başına geçerek çağdaş tiyatronun ülkemizde gelişmesi için çaba
sarf etti.
Sanat
hayatı boyunca birçok resmi ve özel tiyatroda oyunculuk, yönetmenlik ve
yöneticilik düzeyinde görev aldı.
Halit
Fahri Ozansoy'un Baykuş piyesini sahneleyerek başrolde ihtiyar bir köylüyü
canlandırdı.
Oyuncu
ve yönetmen olarak birçok filme imza attı.
Temaşa
dergisinde film eleştirileri yazdı.
ORHAN ASENA
(1922-2001)
1998
yılında Kültür Bakanlığınca verilen Devlet Sanatçısı unvanını almıştır.
Edebiyata
şiir ve hikâye ile başlayana sanatçı, asıl başarısını tiyatro eserlerinde
gösterdi. Daha çok trajedi türündeki eserleriyle adını duyurdu.
Türk
edebiyatının Shakespeare'i kabul edilmektedir.
Oyunlarının
konusunu daha çok tarihi ve güncel olaylardan aldı.
Ele
aldığı temalar, başkaldırı, iktidar tutkusu ve mücadelesi, ekonomik gücü
olmayan kadınların çektiği acılar
Yazdığı
elliye yakın tiyatro eseri Türkiye'nin birçok yerinde sahnelendi.
Kadın-erkek
ilişkilerini ve çaresiz kadınların toplum tarafından sömürülmesini ele alan
tiyatro eserleri: Fadik Kız, Gecenin Sonu, Kocaoğlan, El Kapısı, Ana, Korkunç
Oyun, Geçkin Kız, İkili Yaşam
Tanrılar
ve İnsanlar adlı tiyatrosunu Gılgamış'ın kendi halkını korumak için tanrılara
meydan okuyuşunu dile getiren Babil efsanesi Gılgamış'tan esinlenerek yazdı.
Hürrem
Sultan'da Kanuni'nin, iktidar hırsının esiri olan Hürrem'in entrikaları sonucu
ilk karısından oğlu Şehzade Mustafa'yı ve diğer bazı devlet yöneticilerini idam
ettirmesi olayı anlatılır.
Ya
Devlet Başa Ya Kuzgun Leşe adlı oyunda Kanuni'nin ölümünden sonra Hürrem
Sultan'dan olan iki oğlunun trajik sonla biten taht kavgası işlenmiştir.
Tohum
ve Toprak’ta Alemdar Paşa’nın 1808’de İstanbul’a gelişi, konağının yeniçeriler
tarafından sarılması ve Paşa’nın konağı havaya uçurması işlenmiştir.
Atçalı
Kel Mehmet adlı tiyatro eserinde 19. Yüzyılda Aydın’ın Atça kasabasında fakir
bir ailenin çocuğu iken dağa çıkıp zeybek olan, Aydın İsyanı’na katılan Atçalı
Kel Mehmet’un hayatı anlatılır.
Yıldız
Yargılaması adlı oyunda Mithat Paşa’nın Abdülaziz’i öldürtmekle suçlanarak
Taif’e sürüldüğü mahkeme konu edilir.
Fadik
Kız’da bir köylü kızı olan Fadik’in toplum tarafından sömürülüşü ve şehir hayatında
çektiği acılar, Sağırlar Sövüşmesi ve Hacivat Politikacı adlı oyunlarında
devlet kurumlarıyla halk arasındaki kopukluğu, politikacıların çıkarcılığını
anlatır.
Orhan
Asena’nın tiyatro eserleri: Korku, Kocaoğlan, Tanrılar ve İnsanlar,Hürrem
Sultan, Yalan, Kapılar, Tohum ve Toprak /Alemdar Paşa, Gecenin Sonu, Hacivat
Politikacı, Fadik Kız, Öç, Korkunç Oyun, Simavnalı Şeyh Bedrettin, Atçalı Kel
Mehmet, Geçkin Kız, El Kapısı, 16 Mart 1920, Karagöz Emekli, Şili'de Av, Ölü
Kentin Nabzı, Murtaza, AliÇocuk Oyunu), Seyis Başı Konağı, Ölümü Yaşamak, Ya
Devlet Başa, Ya Kuzgun Leşe, İlk Yıllar, Toroslar'dan Öteye, Karagöz Emekli
Oldu, Yıldız Yargılanması
TURAN OFLAZOĞLU (1932- )
ABD’de
tiyatro üzerine araştırma yapıp eğitim almıştır.
İlk
oyunu Keziban’ı Amerika’da yazmıştır.
Tiyatrolarında
özellikle trajedi türünde yoğunlaşmıştır.
Osmanlının
önemli tarihi olayları ve şahsiyetlerini konu edindiği oyunlarıyla dikkat
çekmiştir.
Oyunları
konu bakımından üç başlıkta toplanabilir: tarihi oyunlar, köy konusunu
işleyenler, sembolik oyunlar.
Deli
İbrahim’de tahta çıkmaya hazır olmayan bir padişahın bilinçli çılgınlığını, IV.
Murat’ta toplumsal kargaşayı düzene çevirmek için var gücüyle çalışan bir
padişahın dramını, Kösem Sultan’da IV. Murat’ın annesi Kösem Sultan’ın oğlunun
tahta geçmesi için verdiği mücadele ve iktidar tutkusunu ele almıştır.
Shakespeare,
Rilke, Kafka, Bergman gibi önemli isimlerden çeviriler yapmıştır.
ESERLERİ:
TİYATRO: Deli İbrahim, Sokrates Savunuyor, IV. Murat, Genç Osman, Kösem Sultan,
Bizans Düştü (Fatih), III. Selim-Kılıç ve Ney, Cem Sultan, Sinan, Kanuni, Yine
Bir Gülnihal, Korkut Ata, Yavuz Selim, Kezban, Elif Ana, Allah’ın Dediği Olur,
Gardiyan, Dörtbaşı mamur Şahin Çakır Pençe, Güzellik ve Aşk
REFİK ERDURAN (1928- 2017 )
Birçok
türde eser verse de asıl gücünü tiyatro alanında göstermiştir.
Oyunlarında
toplumun aksayan yönlerini, kurum ve kişileri eleştirmiştir, gülünç yanlarını
mizahi bir dille anlatmıştır.
Güldürü
ve vodvil türünde tiyatrolarının yanı sıra sinema ve televizyon senaryoları da
yazmıştır.
En
tanınmış eseri Cengiz Han’ın Bisikleti’dir. Yazar bu eserinde eski yaşayış
biçiminden kurtulmak için çabalayan bir erkeğin tutumundan hareketle
Batılılaşmanın yanlış anlaşıldığını dile getirir.
Bir
Kilo Namus ve Deli adlı oyunlarında toplumsal bilince ulaşamamış ve
sorumluluğunu idrak edememiş bir halkın kaçınılmaz yenilgisi üzerinde
durulmuştur.
Karayar
Köprüsü, Büyük Jüstünyen ve Uçurtmanın Zinciri adlı tiyatrolarında üstün
yetenekli kişilerin topluma karşı olan sorumluluklarından söz etmiştir.
İkinci
Baskı adlı oyununda dürüst bir gazetecinin patronu tarafından sömürülmesi
anlatılmıştır.
Ay
Masalı’nda sınıflara ayrılmış bir toplumdaki çeşitli sorunları, Direkler
Arasında oyununda kadınların toplumsal hayattaki değişim sürecini işlemiştir.
ESERLERİ:
Tiyatro:
Cengiz Han’ın Bisikleti, Bir Kilo Namus, Karayar Köprüsü, Deli, Kahraman,
Korkunçlar, İp Oyunu, Aman Avcı, Direkler Arasında, Ay Masalı, Uçurtmanın
Zinciri, Kelepçe, Kartal Tekmesi, Turp Suyu, Canavar Cafer, Tamirci, Yemenimin
Uçları, Seher Vakti, Açıl Susam Açıl
Roman:
Yağmur Duası
NECATİ CUMALI (1921-2001)
Oyunlarında
orta tabaka insanının hayatını, kadın-erkek ilişkilerini konu edinmiştir.
Boş
Beşik, Mine, Derya Gülü adlı oyunları filme uyarlanmıştır.
Susuz
Yaz adlı hikâyesini aynı adla oyunlaştırmıştır. Oyunda köydeki su kavgası
işlenmiştir.
Boş
Beşik adlı oyunda gelenekler karşısında çaresiz kalan kadınların mutsuzluğu
anlatılır.
Nalınlar’da
köy hayatındaki çıkar çatışmaları, birbirini seven Osman ile Seher’i ayırma
çabaları, on sekizine girince Seher’in Osman’a kaçması anlatılır.
Mine
adlı oyunda bir kasabada kendisinde yaşça büyük biriyle evli olan bir kadının,
namusuna dil uzatıp hakkında dedikodu üreten adamı öldürmesi anlatılır.
Derya
Gülü’nde Ege’nin sahil bölgesinde yaşlı kocasından kurtulmak için cinayeti göze
alan Meryem’in çektiği dram anlatılır.
Ezik
Otlar’da hayatlarını başka yerlerde kazanmak için yerinden yurdundan
ayrılanların, ıstırabı, ağabeyi ölen ve sevdiği adam hapse düşen Gülsüm’ün
acıları işlenmiştir.
Masalar,
Bakanı Bekliyoruz, Tehlikeli Güvercin adlı oyunları bürokratların iç yüzünü
gösteren siyasi oyunlardır.
TİYATRO
ESERLERİ: Boş Beşik, Ezik Otlar, Vur Emri, Nalınlar, Susuz Yaz, Yaralı Geyik,
Derya Gülü, Mine, Tehlikeli Güvercin, Yeni Çıkan Şarkılar, Masalar, Kaynana
Ciğeri, Aşk Duvarı, Zorla İspanyol, Gömü, Bakanı Bekliyoruz, Kristof Kolomb’un
Yumurtası, Yürüyen Geceyi Dinle, İş Karar Vermekte
HALDUN TANER
Geleneksel
tiyatro ile Batı tiyatrosunu birleştirerek çağdaş bir tiyatro ortaya koydu.
Güncel
olayları konu alan eleştirel oyunlarında yakın tarihimize yönelik siyasi ve
sosyal taşlamalar yaptı.
Oyunlarında
bireyin ve toplumun aksayan yönlerini güldürücü bir dille ortaya koydu.
Ülkemizde
kabare tiyatrosunun kuruluşuna öncülük ederek Zeki Alasya ve Metin Akpınar’la
birlikte 1967’de Devekuşu Kabare Tiyatrosu’nu kurdu.
Oyunlardaki
kişileri, sosyal durumları ve ağız özellikleriyle birlikte verdi.
Edebiyatımızda
ilk epik tiyatro örneği olan Keşanlı Ali Destanı’nı yazdı.
Keşanlı
Ali Destanı’nda, devlet otoritesinin zayıf olduğu gecekondu bölgelerinde,
otorite boşluğunu doldurmaya çalışan zorbaları, buralardaki yoksul kesimin
sıkıntılarını, siyasi ve sosyal yönden mizahi bir dille eleştirmiştir. Olaylar
Keşanlı Ali, âşık olduğu Zilha ve mahallenin belalısı Çamur İhsan’ın şahsında
verilir. Yazar, destan ve mitlerde görülen, insanların bir kahraman oluşturma
eğilimi çağdaş bir tiyatro eserinde uygulayarak geleneksel tiyatroyu modern
ögelerle sahneye aktarmıştır.
Fazilet
Eczanesi adlı oyunda kapitalistleşme sürecinin toplumdaki etkileri üzerinde
durmuştur. Mahallenin kalbi durumundaki eczanenin yıkılarak onun yerine inşa
edilecek banka merkez alınarak kapitalizm-antikapitalizm karşıtlığı dile
getirilmiştir.
Huzur
Çıkmazı’nda aile içi ilişkileri Memnun Bey, karısı Zennube ve karısının
sevgilisi Doktor Hazık’ın başından geçenlerden hareketle anlatır.
Gözlerimi
Kaparım Vazifemi Yaparım’da dürüst, kurallara uyan Vicdani ile her döneme uyan
çıkarcı Efruz’un başından olaylardan hareketle yoksulların sömürülüşü,
toplumsal değişmeler anlatılır.
Sersem
Kocanın Kurnaz Karısı’nda Ahmet Vefik Paşa’nın
tiyatromuza katkılarını, siyasi geçmişini, tiyatrocuların çektiği
zorlukları anlatır.
Dışardakiler’de
Yümni Bey adında yaşlı bir adamın hatıralarını yazmaya karar vermesi,
hatırlarda adının geçtiğini duyan bir siyasetçinin eser yayımlanmadan belgeleri
çaldırması ve Yümni Bey’in kitabı yayımlanmadan düşkünler evine yerleşmesi
anlatılır. Politikacıların eleştirildiği eserde değerlerimizin kayboluşu
üzerinde durulur.
Değirmen
Dönerdi’de dış dünyayla iletişim kuramayan olumlu bir tipin ruhsal ve sosyal çatışmasına
yer verilir.
Lütfen
Dokunmayın’da Prut Savaşı’nda Baltacı ile Katherina’nın karşılaşmasını
günümüzün farklı kişilerince Topkapı Sarayı’nda yorumlatır.
Eşeğin
Gölgesi adl oyunda Abdalya adlı hayali bir ülkedeki para babalarının
üstünlüğünü ortaya koyarken dolaylı yoldan basını, adaleti, siyaseti ve diğer
toplumsal kurumları eleştirir.
TİYATRO
ESERLERİ: Keşanlı Ali Destanı, Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım, Eşeğin
Gölgesi, Zilli Zarife, Huzur Çıkmazı, Fazilet Eczanesi, Sersem Kocanın Kurnaz
Karısı, Günün Adamı, Lütfen Dokunmayın, Astronot Niyazi, Günün Adamı, Aşk u
Sevda, Dev Aynası, Dışardakiler, Değirmen Dönerdi, Vatan Kurtaran Şaban, Bu
Şehr-i Stanbul Ki, Ha Bu Diyar, Dün Bugün, Yar Bana Bir Eğlence, Ay Işığında
Şamata, Hayırdır İnşallah, Haldun Taner Kabare
RECEP BİLGİNER (1922-2005)
Tiyatro
ve sinema oyuncusu Haluk Bilginer’in babasıdır.
Tiyatrolarında
tarihsel kişi ve olaylara, toplumsal aksaklıklara, köy sorunlarına, Güneydoğu
Anadolu köylerindeki cehalet ve törelere, bireyin toplumla çatışmasına, aile
içi ilişkilere yer verdi.
Sarı
Naciye oyununda erkek egemenliğinin hakim olduğu kırsal kesimde kadınların
yaşadığı dram anlatılır.
İsyancılar’da
1947’de Mersin’in Aslanköy’ündeki muhtar seçiminde köylülerin sandıklara sahip
çıkarak istemedikleri muhtarın oyununu bozma çabalarını ve bunun sonucunda
isyancı olarak nitelendirilmelerini anlatır.
Ben
Devletim adlı oyunda, vatandaşın yöneticilerle kurduğu ilişkilerde haksızlık
yapmadan ve hakkını yedirmeden haksızlıkla mücadele etmesi gerektiği anlatılır.
Parkta
Bir Sonbahar Günüydü oyununda parkta tanışan ve birbiriyle evlenen iki yaşlı ve
yanız insanı anlatır.
“Karım
ve Kızım” ve Kıskanç oyunlarında aile ilişkilerindeki yozlaşmayı ve
anlaşmazlıkları anlatır.
Yunus
Emre adlı oyununda manevi ve kültür tarihimizin önemli simalarından Yunus
Emre’yi konu edinir.
TİYATRO
ESERLERİ: Sarı Naciye,Gazeteciden Dost, İsyancılar, Utanç Dünyası, Yunus Emre, Parkta
Bir Sonbahar Günüydü, Savaştan Barışa Aşktan Kavgaya (Mustafa Kemal),Karım ve
Kızım, Kıskanç, Ben Kimim, Oyun Bitti, Mevlana
GÜNGÖR DİLMEN (1930-2012)
Amerika’da
Yale ve Washington Üniversitelerinde tiyatro eğitimi aldı.
Oyunlarında
mitoloji ve tarihten sıkça yararlandı.
Türk
edebiyatında özellikle absürt tiyatro alanında başarılı ürünler ortaya koydu.
Absürt
tiyatro türünde yazdığı Canlı Maymun Lokantası’yla ödül aldı. Eserde
kapitalist, maddeci, sömürgeci olan Amerikalı petrol kralı ve karısı ile fakir,
maneviyatçı, ve sömürülen Çinli şairinin şahsında iki ayrı dünyanın
karşılaştırılması yapılır.
Frigya
kralı Mida’ın tutkusunu, hırsını, kibrini ve yanılgılarını anlattığı Midas
Üçlemesi (Midas’ın Kulakları, Midas’ın Altınları, Midas’ın Kördüğümü) önemli
eserlerindendir.
Devlet
ve İnsan oyununda Mithat Paşa’nın sürgündeki günleri ve öldürülmesi anlatılır.
YAZARIN
BAŞLICA OYUNLARI
Galile'nin
Günahları, Osmanlı Dram Kumpanyası, Hakimiyeti Milliye Aş Evi, Kurban, Aşkımız
Aksarayın En Büyük Yangını, Ben Anadolu, Bağdat Hatun, Canlı Maymun Lokantası,
Deli Dumrul, Midas'ın Altınları, Midas'ın Kulakları, Midas'ın Kördüğümü,
Akad'ın Yayı, Troya İçinde Vurdular Beni, Hasan Sabbah
TURGUT ÖZAKMAN (1930-2013)
Başta
roman ve tiyatro olmak üzere birçok türde eser veren sanatçı, Kurtuluş
Savaşı’nı anlatan Şu Çılgın Türkler adlı belgesel romanıyla adını duyurdu.
Tiyatrolarında
toplumla ve çevresiyle uyum sağlayamayan bireyleri, değişen toplumsal
kuralların bireyin yaşamındaki etkisini, kuşaklar arasındaki çatışmayı, suç ve
suçlu sorunlarını ele aldı.
Pembe
Evin Kaderi adlı oyununda nesil çatışmasını, Ocak’ta üç neslin hayallerini ,
boşa çıkan umutlarını, mücadelelerini, Paramparça ve Kaneviçe’de aile içi
ilişkileri, Töre’de kan davasını, Güneşte On Kişi’de gazetecinin yolsuzluklarla
savaşını, Duvarların Ötesi’inde hapishanede ve kaçak olarak dışarıda bulunan
mahkumların ilişkilerini, toplum dışına itilmiş suçluların durumunu ele aldı.
Ah Şu
Gençler’de gençlerin sorunlarını, çevreyle ilişkilerini, düşüncelerini müzikal
bir havayla dile getirmiştir.
Fehim
Paşa Konağı ve Resimli Osmanlı Tarihi konusunu tarihten alan yazarın dünya
görüşünü yansıttığı oyunlardır.
ESERLERİ
Roman:
Şu Çılgın Türkler, Çanakkale 1915, Cumhuriyet Türk Mucizesi, Korkma İnsancık
Korkma, Romantika, Atatürk Yeniden Samsun’da
TİYATRO:
Ah Şu Gençler, Pembe Evin Kaderi, Töre, Ocak, Kanaviçe, Paramparça, Duvarların
Ötesi, Güneşte On Kişi, Fehim Paşa Konağı, Resimli Osmanlı Tarihi, Sarıpınar
1914, Bir Şehnaz Oyun, Hastane, Karagöz’ün Dönüşü, Kardeş Payı, Darılmaca Yok,
Berberde, Ben Mimar Sinan, Ak Masal Kara Masal, Delioğlan, Üç Destan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.