Fazıl Hüsnü Dağlarca

Fazıl Hüsnü Dağlarca ( 1914- …)                                                                                                    

a)       Çağdaş Türk şiirinde başlı başına bir 'ekol' olan Fazıl Hüsnü Dağlarca, şiire soyut konularla başlamıştır.            

b)       1933’de çıkardığı “Yavaşlayan Ömür” şiiriyle edebiyat dünyasında tanınmaya başlamıştır.

c)        Cumhuriyet dönemi şiirimize Necip Fazıl Kısakürek’le birlikte yeni duyuş ve düşünüşler getirmiştir. Bu anlayışın ilk örneği Akif Paşa’da görülmüş , bundan sonra Abdülhak Hamit’te , Necip Fazıl’da ,Ziya Osman Saba’da ve Fazıl Hüsnü Dağlarca’da geliştirilerek devam etmiştir.

d)       Şiirlerinde II. Yeni Hareketi’nin temsilcileri ( Turgut Uyar , Edip Cansever vs. ) gibi sürrealizmden etkilenmiş , bilinçaltına inmeye çalışmıştır.

e)        Şiirlerinde devamlı bir değişme görülmüştür. ( Kurallı biçimlerden kuralsız biçimlere, anlamsız konulardan yalın bir anla- tıma ) Bu nedenle şairimizin şiirlerini : destanlar , toplumcu-gerçekçi şiirler ve felsefi lirik şiirler olarak sınıflandırabiliriz.

f)        Bireysel tutkuları ve toplumsal gerçekleri bol mecaz ,hayal ve simgelerle süsleyerek anlatmıştır. Bu yönüyle Fecr-î Âtî döneminin usta kalemi Ahmet Haşim’e benzer.

g)       1967’de ABD'deki Milletlerarası Şiir Forumu tarafından "En iyi Türk Şairi" seçilmiştir.Hiçbir edebi akım ve kişilikten etkilenmemiş özgün bir şairimizdir.Şair sanat eserinin tanımını şu cümleyle yapar : “Sanat eseri hem bir saat gibi içinde bulunduğumuz zamanı, hem de bir pusula gibi gidilmesi gereken yönü işaret etmelidir."

h)       Kendine özgü hayaller, benzetmeler , semboller hazinesinden kuvvet aldığı görülür. 1970’de sayısı 34’ü bulmuş kitapları içinde “Çocuk ve Allah, Daha, Çakırın Destanı, Toprak Ana, Aç Yazı, Asu , Türk Olmak, Haydi “özellikle ön planda yer alır.

i)         Mısralarında tarihsel gerçeklerle olağanüstülüğü bağdaştırmıştır. Bu nedenle Cumhuriyet dönemi şairleri içerisinde destanımsı özellikler taşıyan şiirler bakımından en kapsamlı olan şairimizdir.
Çakırın Destanı (1945) , Üç Şehitler Destanı (1948), İstanbul-Fetih Destanı (1953), Cezayir Türküsü (1961) ,Çanakkale Destanı (1965), Kubilay Destanı (1968) ,Yedi Memetler (1964), 19 Mayıs Destanı (1969

j)        Dağlarca çocuk şiirleri de yazdı. Bu alanda ilk kitabı “Açıl Susam Açıl” Yugoslavya’da basıldı (Üsküp, 1967),bunu İstanbul’da çıkan “Kuş Ayak (1971), Arkaüstü (1974), Yeryüzü Çocukları (1974), Yanık Çocuk- lar Koçaklaması (1976), Balina ile Mandalina (1977),Yaramaz Sözcükler (1979), Göz Masalı (1979), Şeker Yiyen Resimler (1980), Çocuk ve Allah ( Adı en bilinen eseridir.) ”

k)       Yaratılışı kâinatın sırlarını araştırmaya çalışır. Bireysellikten evrenselliğe ulaşmayı amaçlamıştır.

l)         Özdeyiş niteliğinde nesir örnekleri vardır. ( Bu yönüyle Tanzimat şairi Ziya Paşa ve Servet-i Fünûn şairi Cenap Şahabettin’e benzer.)

m)     Asonanslara, söyleyişi kuvvetlendiren tekrarlara ve günlük konuşmalarda şiir güzelliğini anımsatan ses kompozisyonlarına önem verir.